Blog

İşiniz ve eviniz arasında sürekli bir çekişme hissediyor musunuz? Eğer öyleyse, yalnız değilsiniz. Rahat bir iş-yaşam dengesi elde etme mücadelesi, işyeri stresi ve kaygısının ortak bir tetikleyicisidir.   Sorunun bir kısmı, teknolojinin iş ve ev arasındaki sınırları ortadan kaldırmasıdır. Yakın tarihli bir araştırmaya göre, çalışanların yüzde 65’i yöneticilerinin kendilerine ofis dışında ulaşılabilir olmalarını beklediğini bildirdi; beş anket katılımcısından biri, kendi kişisel zamanlarından haftada 20 veya daha fazla saati çalışmak için

  İNSAN KAYNAKLARI TEKNOLOJİ İSTATİSTİKLERİ   Teknoloji, özellikle de yapay zeka, işe alım ve insan kaynaklarında giderek daha önemli bir rol oynamaya başladı ancak bu trende rağmen, İK profesyonellerinin büyük çoğunluğu maalesef uyum sağlamaya hazır değil.   – ABD’deki küçük işletmelerin %80’i artık İK yazılımı kullanıyor veya önümüzdeki bir ila iki yıl içinde kullanmayı planlıyor.   – Şirketlerin %6’sı “yüksek dereceli” işe alım için yapay zekayı kullanırken, %24’ü önümüzdeki iki

Gün boyunca iş için herhangi bir konuda stres yaşayabiliyoruz. Bu durum bazen çok sıkıntılı yerlere gitse de bazen de hızlıca çözüme kavuşabiliyor. Ancak bu her iki durumda da iş stresi yaşayan kişiler bazı olumsuz etkiler görebilmektedirler.   İş stresinin hem fiziksel hem de psikolojik sağlığa çok derin etkileri olduğu kanıtlanmış bir gerçek. Stresin insanlara etkilerinden en belirgin olanlarından bir tanesi de uykusuzluk oluyor. İnsanlar iş stresi yüzünden çok ciddi seviyede

  Belki 2021’de kendinize hedefler belirlediniz. Belki de her şey değişirken ve günlük yaşamınız pandemi sebebiyle de olsa dramatik bir şekilde etkilenirken bu hedefler ve planlar maalesef suya düştü.   İş yerinde ilerleme planınız, etrafınızdakiler işten çıkarıldığında veya izne ayrıldığında, siz daha fazla görev üstlenmeniz gerektiğinde olumsuz etkilenmiş olabilir. Bunun dışında, çocukları evde idare etmek zorunda da kalmış olabilirsiniz çünkü eğer ebeveynseniz bu dönemde vekil öğretmen bile oldunuz. Bu gibi

Yönetici ve çalışanlar aynı amaca hizmet eden takım arkadaşları olmaktadırlar. Yöneticilerin çalışanlar arasında kendilerini farklı bir boyutta olarak görmeleri, daha sonrasında ego ve kibre dönüşebilir. Bu nedenle de yöneticilerin bu ince çizgiyi yakalamaları son derece önemlidir.   Çalışanların, genel olarak düşündükleri şey başkalarına hizmet ettikleri olmaktadır. Ancak bu düşünce yapısının kırılması ve çalışanlara bir takım ruhu verilmesinin en önemli sorumlusu yöneticiler olmaktadır. Yöneticilerin, hizmet alan kişi olmak yerine bir takımın

  Hepimizin bildiği üzere pandemi, şirketleri çalışan sağlığını korumak için uzaktan çalışmayı benimsemeye zorladı. Şirket liderleri, uzaktan çalışmanın da önemli faydalar sağladığını kısa sürede ve çoğu kez ‘şaşırarak’ öğrendiler. Birçok kuruluş, artan çalışan bağlılığı, üretkenlik ve daha güçlü bir aidiyet duygusu gördü.   İnsanlar yüz yüze etkileşimleri ve evlerinin dışındaki çalışma alanlarına erişimi kaçırırken, zamanları üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmayı ve her gün işe gidip gelmek zorunda kalmamayı memnuniyetle